Uterus (rahim) ve serviksteki (endometriyum girişi) düz kas büyümelerine miyom denir. Miyom, uterusun düz kaslarından gelişen iyi huylu bir düz kas tümörüdür. Uterus miyomları, kadınlık hormonu olarak bilinen östrojene duyarlı tümörlerdir. Bu nedenle miyomlar, kadınların östrojen düzeylerinin yüksek olduğu üreme yıllarında daha sık gelişir ve östrojen düzeylerinin düşük olduğu menopozdan sonraki dönemde görülme sıklığı ve boyutu azalır.

Miyomlar, uterusun kas tabakasındaki hücrelerin özellikle östrojen etkisi altında uyarılması sonucu oluşur. Doğurganlık çağındaki kadınlarda kadınlık hormonu olan östrojen hormonunun düzeyi daha yüksek olduğu için miyomlar ortaya çıkabilmektedir. Menopoz döneminde, östrojen hormonu seviyelerindeki azalma nedeniyle miyomlar küçülmeye başlar. Menopoz döneminde miyom küçüldükçe miyom semptomları azalır.

İlk Regl Yaşı
İlk regllerini daha erken görenlerde miyom gelişme olasılığı daha yüksektir. Bunun nedeni, bir kadının uzun süre östrojen etkisine maruz kalmasıdır.

Ailesel Yatkınlık
Miyomların yaklaşık %50’sinde genetik anormallikler söz konusudur. Annesinde veya kız kardeşinde miyom olanlarda miyom gelişme olasılığı daha yüksektir.

Irk
Miyomlar siyahi kadınlarda beyaz kadınlara göre 2-3 kat daha sık görülür.

Doğum Sayısı
Doğum yapmış kadınlarda, hiç doğum yapmamış kadınlara göre daha az miyom görülür.

Obezite ve Diyet
Beden kitle indeksindeki artış miyom görülme sıklığını arttırdığı için obez kadınlarda daha fazla miyom görülmektedir. Ek olarak kırmızı etin yoğun olduğu beslenme programlarına göre beslenen kadınlarda, yeşil sebze ağırlıklı beslenen kadınlara oranla daha sık miyom görülür. Alkol tüketimi de miyom görülme sıklığını arttırır.

Artmış Östrojen Düzeyi
Miyomlar, rahmin normal kas tabakasından daha fazla östrojen reseptörü içerir. Menopoz döneminde östrojen hormonu azaldığı için miyomlar da küçülebilir hatta kaybolabilir. Başka bir kadın hormonu olan progesteron, miyomlarda hem baskılayıcı hem de uyarıcı bir rol oynayabilir.

Uterusun seroza denen dış tabakasından ve miyometrium denen orta tabakasından köken alırlar.

• Kas tabakasında oluşan miyomlara ‘kas tabakası içi miyomları’ denir.
• Uterusun endometriyum denen iç takasından kaynaklanan miyomlar ‘mukoza altı miyom’ olarak adlandırılır. Bu mukoza altı miyomlar serviskten vajinaya doğru büyüyebilir ve ‘vajene doğmuş miyom’ olarak adlandırılırlar.
• Uterus seroza denen en dış tabakasından köken alıp uterustan karın boşluğuna doğru büyüyen miyomlara ‘seroza altı miyomlar’ denir.
• Bazı miyomlar uterusa yapışık ince bir sap şeklinde görülür ve bu miyomlara ‘saplı seroza altı miyom’ denir. Seroza altı miyomlar uterus dışında büyüdüğünde ve uterus dışında düzensiz bir görünüme neden olduklarında “ekzofitik (çıkıntılı) görünümlü miyomlar” olarak adlandırılırlar.
• Miyomlar büyüklüklerine göre bu tabakaların tamamını etkileyebilir ve bu miyomlara ‘transmural miyom’ denir.
• Bazen de bir miyom uterustan ayrılarak karın içinde bir yerlerde büyümeye devam edebilir ve bu miyomlara da ‘parazitik miyom’ denir.
• Bir miyom uterusun ön duvarından kaynaklanıyorsa ‘korpus anteriorda miyom’ arka duvarından kaynaklanıyorsa ‘korpus posteriorda miyom’ olarak adlandırılır.
• Eğer miyom uterusun tepesinden kaynaklanıyorsa da ‘fundus kaynaklı miyom’ olarak adlandırılır.
• Miyomlar uterusun sağ veya sol yan duvarından köken alarak rahmi destekleyen bağlara doğru büyüyebilirler ve bu miyomlara intraligamental miyom adı verilir.
• Servikste ender olarak miyom görülebilir. Bu miyomlara da ‘servikal miyomlar’ denir.

Miyomlar genellikle rutin jinekolojik izlem sırasında ultrasonda rastlantı sonucu görülür. Bazı miyomlar, karın muayenesi ile saptanabilecek kadar büyük olabilir ve dev miyom olarak adlandırılır.

• Aşırı ve yoğun regl kanamaları
• Karın ve kasık bölgesinde ağrı
• Kısırlık
• Yineleyen düşükler
• İdrar torbasına baskıya bağlı olarak sık idrara çıkma veya idrar yapmakta zorlanma
• Anüs bölgesine baskıya bağlı olarak büyük dışkılama yapmakta zorlanma, kabızlık

Kadınlarda miyom belirtileri miyomların rahimde bulundukları yerlere göre değişmektedir;
• Uterusun endometriyum denen iç tabakasının hemen altında bulunan bulunan miyomlar (mukoza altı miyom); daha çok kısırlık, aşırı regl kanamasına ve düşüklere yol açabilir.
• Uterus duvarının içinde bulunan miyomlar (kas tabakası içi miyomları) genellikle aşırı regl kanamasına neden olabilir. Büyük boyuttaki miyomlar kasık ağrısı ve karnın alt bölgesinde baskıya neden olur.
• Uterusun dış duvarındaki komşu miyomlar (seroza altı miyom) herhangi bir yakınmaya neden olmayabilir ancak bu tip miyomların özellikle büyük olanları kasık ağrısı, karın ağrısı ve basınca neden olabilir.

Mukoza Altı Miyom
Küçük olanları bile ağır regl kanamalarına ve regl düzensizliklerine neden olabilir. Mukoza Altı miyomlar; endometriyumu olumsuz etkileyen miyomlar oldukları için embriyonun endometriyuma tutunmasını engellerler. Bu nedenle kısırlığa neden olabilirler. Mukoza altı miyomları olan kadınlar hamile kalsa da, düşük yapma riskleri diğer kadınlara göre önemli ölçüde yüksektir.

Kas Tabakası içi Miyom
Uterusun miyometriyum denen orta tabakasından gelişen miyomlara kas tabakası içi miyomları adı verilir ve özellikle büyük olanları uterus duvarını iterek regl düzensizliklerine, kısırlığa ve düşüklere neden olabilir. Ayrıca özellikle 5 cm ve daha büyük miyomlarda karın ve kasık bölgesinde miyom ağrısı oluşur.

Seroza Altı Miyom
Uterusun seroza denen dış tabakasından çıkan miyomlara “Seroza Altı Miyom” denir. Seroza altı miyomlar çoğunlukla belirti vermez. Ancak 9 cm’lik miyomlar 10 cm ve üzerine büyüdüğünde ciddi ağrı sorunlarına neden olabilir. Özellikle 7 cm’lik miyomlar ve uterusun ön veya üst kısmında yer alan miyomlar karın bölgesine el ile bastırılarak hissedilebilir.

Paraziter Miyom
Bir parazit gibi, çıktığı yerden değil, vücudun başka bir bölgesinden beslenen bir miyom demektir. Özellikle, kök hücre seroza altı miyomlar zamanla büyür ve uterus bölgesinden beslenemezler. Beslenemedikleri için uterustan ayrılarak karın içine düşerler. Düştükleri bölgedeki bitişik organlarda parazit olarak beslenerek orada büyümeye devam edebilirler. Bazen miyom ameliyatından sonra karın boşluğunda kalan miyom parçaları büyüyerek parazitik miyomlara neden olabilir.

Vajane Doğan Miyom
Miyom yer çekiminin etkisiyle serviske doğru itilmeye başlar. Miyomun boyutuna ve serviksin açılmasına bağlı olarak bu mukoza altı miyomlar seyrek olarak serviksten vajinaya uzanır. Bu miyomlara vajinal miyom denir. Bu miyomların en korkulan özelliği enfeksiyon kapmasıdır. Vajinal miyomlar enfeksiyon kaptığında kötü kokulu akıntı, yüksek ateş, halsizlik ve kanda yüksek düzeyde enfeksiyona neden olur. Vajinal miyomlar bu duruma neden olmadan önce tedavi edilmelidir.

Saplı (Pediküllü) Miyom
Bazı miyomlar ender olarak ince bir sapla uterusa tutunarak büyür. Miyomların bu şekilde büyümesine saplı miyom denir. Bu miyomlar eğer subserozal ise uterusun dışında karın boşluğuna doğru büyürler. Bu miyomların temel özelliği, tekrar büyümeleri ve hastayı acil ameliyata zorlayacak kadar ağrıya neden olmalarıdır.

Ultrason
Pelvik ultrason miyom tanısı için en sık kullanılan yöntemdir. Ultrason kolayca uygulanabilir ve ucuzdur. Karın duvarı ve vajina yoluyla uygulanabilir. Transabdominal ultrason büyük miyomları saptayabilir ancak küçük miyomları yakalayamayabilir.
Vajinal ultrason ise milimetrelik miyomları gösterir ve miyomların uterusun tam olarak hangi bölgesinden kaynaklandığını gösterir. Transvajinal ultrason, uterusu 10 haftalık gebelikten küçük hastalarda %95-100 özgünlük ile miyomu saptar. Miyomlar, genellikle ultrasonda gizlenen, iyi tanımlanmış, hipoekoik (normal uterus dokusundan daha koyu) kitlelerdir.

Salin İnfüzyon Sonografi
Bazen uterusun astarında büyüyen mukoza altı miyomlar ultrason ile net bir şekilde ayırt edilemez. Bu durumda ultrason muayenesinden önce kanül uterus içerisine yerleştirilir. Vajinal ultrason probu vajinaya yerleştirildikten sonra daha önceden yerleştirilmiş bir kanülden uterus içine sıvı enjekte edilerek uterus içi doldurulur. Bu işleme salin infüzyon sonografi denir. Bu yöntem ile mukoza altı miyomlar ve kas tabakası içi miyomları veya endometriyal polipler kolaylıkla saptanabilir.

HSG (Uterus Filmi)
HSG miyom tanısından daha çok kısırlık nedenini araştırmak için kullanılır. Uterus içine yerleştirilen bir kanülle uterus boşluğu radyoaktif bir madde ile doldurulur. Bu işlem sırasında eş zamanlı olarak radyolojik görüntüler alınır. Kısırlığa neden olan fallop tüpleri yapışıkları, miyomlar ve polipler bu yöntem ile görüntülenebilir.

Histeroskopi
Histeroskopi vajinadan uterus içine kamera içeren bir sistem yerleştirilerek yapılan bir görüntülemedir. İşlemden önce serviks histeroskopi cihazının geçebileceği kadar genişletilir, içeri yerleştirilen bir kanül ile uterus içine sıvı doldurulur. Sonra fiberoptik kablolu bir kamerayla uterus içi görüntülenir. Kamera sayesinde uterusta yer kaplayan bir lezyon olup olmadığı tespit edilir. Özellikle mukoza altı miyomlar, endometriyal boşluğa bası yapan kas tabakası içi miyomlar veya endometriyal polipler bu işlem ile net bir biçimde görülmektedir.

Bu sistemin bir üstünlüğü, sistemin ek parçaları ile görülen miyomların hemen çıkarılabilmesidir. Aynı zamanda tüp girişlerinde tıkanıklık olup olmadığı ve tüplerin açık olup olmadığı değerlendirilir. Ancak seroza altı miyomlar, kas tabakası içi miyomlar histeroskopi ile saptanamaz.

MR (Manyetik Rezonans)
MR, günümüzde birçok hastalığın tanısında başarıyla kullanılan bir yöntemdir. Jinekolojik birçok hastalık ultrason ile saptanabildiği için MR yaygın olarak kullanılmaz. Kitlelerin ultrason ile saptanamadığında MR yol gösterici olabilir. Kitlelerin nereden geldiğini, iyi huylu veya kötü huylu olup olmadıklarını göstermede oldukça başarılıdır. Benzer şekilde, miyom uterus dışında büyümüş, dejenere olmuş ve şekil değiştirmişse, bir MR ayrıntılı bilgilere ulaşmak için kullanılabilir. Örneğin dev bir miyomun komşu organlarla ilişkisi, sınırları ve büyüklüğü daha iyi ölçülür. MR da bir miyomda sarkomatoid dejenerasyon bulgularının görüntülenmesi, miyomun kötü huylu olabileceğini gösterebilir. Yaklaşık 500 kadından 1’inde miyom kansere dönüşebilir.